İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Nusret Erdoğan'ın Akademik Akıl internet sitesinde " Hekim, sağlık personeli ve hasta iletişiminde barışın getirilmesi" adlı yazısı kabul edilmiştir. Yazının tamamına aşağıdan ve www.akademikakil.com internet sitesinden ulaşabilirsiniz.
Hekimler ve yardımcı sağlık personelleri olarak amacımız, sağlıklı toplum ve sağlıklı bireyler olmalıdır. Hekimler ve yardımcı personeller, hastaları sağlığına kavuşturmak için çalışır. 2003 yılında, sağlıkta dönüşüm programı ile hasta ve yakınının hekimden beklentileri çok yükseldi. Hasta, doktor, hastalık ve sistem kaynaklı sorunlar yaşanmaya başlandı.Kuşku, kaygı, güvensizlik içindeki hasta ve yakını sorununa altyapı eksikliği, özel sağlık kuruluşu ile devlet hastaneleri ilgi farkı, sosyal güvence, mali ve kurumsal engeller, aşırı iş yükü, yetersiz işletmecilik, ekonomik tükenmişlik eklendi. Hastanın beklediği şefkati gösteremeyen hekimler dikkati çekti. Hekim, isterse hastayı iyi eder önyargısı görüldü.Sağlık çalışanına karşı olumsuz yargı ve güvensizlik vardı. İyiliğin sağlanması karşılıklı saygı, sevgi, güven ilişkisi üzerine gelişir. Hizmet kalitesi iletişimin bozulması ile olumsuz etkilenir. Üstün teknoloji ve bilimsel gelişmeye rağmen, sonucu iletişim etkilemektedir.
İletişim; duygu, düşünce ve bilgilerin karşı tarafın anlayacağı şekilde aktarılmasıdır. İnsanın olduğu her yer ve zamanda vardır. Saygılı, etkili, sürdürülebilir karşılıklı iletişim hedefimiz olmalıdır. İlk iletişimde hasta ve/veya yakını kendini hekime iyi ifade edebilmelidir. Profesyonel taraf hekimdir. İletişimi yönetmek sağlık çalışanlarının görevidir. Hasta ve hekim rakip değildir. Hasta olmazsa hekim de olmaz. Bütünün parçalarıdırlar. Hekim ve tüm sağlık çalışanları, aynı zamanda hasta ve yakınıdırlar. Hastayı ve yakınını anlamada sağlık görevlilerinin anlattıklarının anlaşılması da önem kazanır. Acele eden hekim sorunu vardır. Kolay ulaşılır hekim olunmalıdır. Dinlemek, geri bildirim vermek olumlu sonuç verir. Hasta ve yakını iyi davranılacağını bilmek ister. Bütün bu ilişkilerde, hasta hakları olduğu gibi hekim ve sağlık çalışanı hakları da vardır. İlişkilerde rakip ve hasım dönüşümü olmamalıdır. Sorunlar çıkmadan önlemek veya çözmek amaç olmalıdır.Hekim merkezli buyurgan değil, danışman ve katılımcı-birlikte çözeriz anlayışı daha doğru çözümdür. Hasta merkezli iletişimde sorunları rahatça sizinle paylaşarak sağlığın iyi yönetilmesi, doğru tanı ve tedavi için işbirliği şart olmaktadır. Karşılıklı güven, eşitlik, adil davranma, zarar vermeme, yararlılık, özerklik, bağımsızlık, özgür ifade ve birey olarak görülme önemlidir. İyi dinleyici olmak konuşmaktan daha değerlidir. Tartışmalar kazanılmaz. Etkin dinleme, beden dili, yüz yüze iletişim, kolay dil kullanımı, samimi ortam oluşturmak gerekir.
Stres yönetimi için ilgi, saygı, sabır, hoşgörü, eşitlikçi, güven veren, empati ile yaklaşım, önyargısız iletişim, çözüm odaklı yaklaşım anlamlıdır. Mesleki otorite ve kişisel alçakgönüllülük formül olmalıdır. Kendimizle, hastamız ve toplumla barışık olalım.Soruna değil hastaya odaklanalım.Tam iyilik hali böyle daha kolay sağlanacaktır. Sevgi evrenseldir ve en iyi reçetedir.